16 Eylül 2010

Ya Doğru Değilse ?

Bize okulda neler öğrettiler? Osmanlı Devleti 1299 yılında kuruldu, Viyana Kuşatması olumsuz iklim koşulları ve kuşatmanın uzaması nedeniyle sonlandırıldı, Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman'lar yenilince biz de yenilmiş sayıldık, Macarlar ve Bulgarlar da Hristiyanlaşmış Türk Kavimleridir, Amerikan yerlileri olan kızılderililer aslında Türk çünkü buz tutmuş Bering Boğazı'nı geçen Orta Asya Türkleri Kuzey Amerika'ya yerleşti vs. diye devam eden ve sizlerin de bunu sayfalarca arttırabileceğiniz bir yığın bilgi. Peki ama bunlar ne kadar doğru

Farz'ı misal; yakın zamanda, gelmiş geçmiş en büyük Tarih Hocası kabul edilen Halil İnalcık, Osmanlı Devleti'nin 1302 yılında kurulduğunu bizzat kuruluş coğrafyasını inceleyerek tespit ettiğini açıkladı. Viyana Kuşatması'na gelecek olursak; bizzat Viyana'daki savaş müzelerini gezme ve söz konusu tarihi vaka'yı karşı tarafın argümanlarından inceleme imkanım oldu. Viyana Arsenal Müzesinde sergilenen 'Osmanlı Sancağı' bana karşı tarafın tezlerinin daha yere basar olduğunu gösterdi desem yeridir. Askerlik yapanlar iyi bilirler ki, bir Ordu için en mukaddes şey Sancak'tır ve karşı tarafın eline geçmesi de başlı başına yenilgi kabul edilir.

Almanlar yenilince bizler de yenilmiş sayıldık açıklaması da tarihi ile barışık olamayan bir devlet refleksi kanımca. Biz ki yüce Türk Milleti olarak nasıl yeniliriz, bizim yenilmemiz tabii ki mütteffiklerimizin başarısızlığından dolayı olabilir. Bulgar ya da Macar kaynaklarında kesinlikle Türk olduklarına dair en ufak bir bilgi yok. Ve hatta, olur da Macaristan'a yolunuz düşer ise, bu mevzuyu hiç açmamanızı öneririm. Malum, milliyetçi bir Macar arkadaşa denk gelmeniz beklenmeyen reaksiyonla sonuçlanabilir. 

Bunları niye yazıyorum peki? Kesinlikle bir aşağılık kompleksi değil bu. Bu sadece; bize okul hayatı boyunca hakim ideolojinin haklı ya da haksız sebeplerle papağan gibi ezberlettiği bu bilgi kirliliğini sorgulamadığımız için yazıyorum. Burada sizlere göstermeye çalıştıklarım, genel içerisinde bir hiç. Bir birey lise mezunu olduğunda ortalama 16-17 yaşında oluyor ve bu bilgi kirliliği ile toplum yaşantısına karışıyor. Ve sonrası da 'sorgulamayan-okumayan-düşünmeyen-kafa yormayan' bir nesil olarak karşımızda duruyor.

Lütfen bu yazıyı okuduktan sonra yakın çevrenizdeki diyalogları daha dikkatli dinleyin. Bütün anlatılan ve bilgi olarak kabul edilen olguların 'miş' 'muş' kalıbında paylaşıldığını göreceksiniz. Benim kızdığım ve itiraz ettiğim nokta da burası oluyor!!

Hiç yorum yok: